Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Üstü Kalsın - Tiyatro Gerçek

  Tiyatro gerçek mi? Tiyatro Gerçek.   Hakan Gerçek'in gittiğim ilk oyunu Üstü Kalsın'dı. Yanlış hatırlamıyorsam Yekta Kopan'ın programında gördüm bu oyunun tanıtımını. Kim Sevda Sözleri'ni okuyup da bu oyun sahneleneceği için heyecanlanmaz? Öyle bir heyecan sardı ki beni, küçük bir çocuktum adeta. Vitrindeki oyuncağı çok beğenip de benim olur mu diye meraklanmış gibi.   Tiyatro günümüzde büyük sıkıntılar yaşıyor malumunuz. Devlet tiyatroları ayrı çekiyor özel tiyatrolar ayrı. Bir oyunun da başka şehirlere taşınması özveri istiyor, emek istiyor. Güzel bir oyun görünce hem heyecanlanıyor hem İzmir'e ne zaman gelir diye endişeye kapılıyorum. Kimi oyunlar İzmir'e geliyor, bu sefer de sizin uygun olmayan bir anınıza denk düşüyor.

Mart Ve Marteniçka

  Benim aslında Bulgaristan vatandaşı da olduğumu biliyor muydunuz? Bulgaristan'da bir gelenek vardır, baharın başlangıcı kabul edilen Mart ayında bileklerinize yün iplerden yapılmış Marteniçka'ları asarsınız. Bugün Facebook'ta Bulgaristan'daki tanıdıklarımın pek çoğundan Marteniçka paylaşımları gördüm. Resimler paylaşıp birbirlerini etiketleyerek güzel dileklerde bulunuyorlar. Marteniçka Mart ayında takılmaya başlanıyor ama çıkarılması konusunda farklı gelenekler var sanırım. Annemlerin yaptığı şey ise ilk leyleği gördüklerinde Marteniçka'yı meyve veren bir ağaca bağlayarak dileklerini diliyorlar. Geçen seneki Marteniçka'm Marteniçka-Geçen seneki Tumblr yazım :) Bu yazıyı da çok sevdiğim bir blogta gördüm bugün :)

Yılın En Kısa Ayı

  Şubat dopdolu ve o kadar hızlı geçti ki benim için. Hala etkisindeyim. Nasıl olunmaz ki? Doğum günleri ardı ardına geldi, buna kendi doğum günüm de dahil. Yds başvurusuyla geçen birkaç gün çok çile doluydu benim için. Kendime 2.el kartlar aldım. Friends'te neredeyse 2 sezon tamamladım. En önemlisi bugün koca bir staj sınavıyla kapattım bu ayı. Bugüne kadar girdiğim en zor sınavlardan biriydi. Sonucunu korkulu bir merakla bekliyorum. Yine de geçip gittiği için rahatım.   Mart benim çok sevdiğim bir ay, çünkü tiyatro haftası var :) Tüm bu yoğunluğun acısını daha yoğun günlerle atlatacağım. Çivi çiviyi söker. Bir yandan da tıp fakültesi adına bir dönüm noktası olacak önümüzdeki Mart ve Nisan ayları. Benim staj grubumda işler gittikçe sarpa sarıyor ve sene sonuna doğru daha da zorlaşıyor. Yaz  benim için kolay gelmeyecek :)   Bu ay bloga güzel zaman ayırdığımı düşünüyorum. Ders programım çok yoğunlaşacak, bu performansı bir daha ne zaman yakalarım belli değil. Blogda birkaç tasarım

Postcrossing'ten Gelenler

  Uzun zamandır ihmal ettim elimdeki kartları buraya yüklemeyi. Dünyanın pek çok yerinden kart almaya devam ediyorum. Şimdiye kadar 27 kart aldım. Birkaç tanesini ekliyorum :)

İkinci El Kartpostallar

Tracy Chapman

  Caro Emerald'la başladığım müzisyen tavsiyeleri bende bağımlılık yaptı sanırım. Gerçi bu ikinci olacak, daha da tavsiye eder miyim bilemiyorum. Güzel yorumlar yaparsanız niye devam etmeyeyim? :)   Tracy Chapman çok daha bilinen bir isim. Biraz vikipedik konuşmak gerekirse 4 Grammy Ödülü sahibi ABD'li siyahi şarkıcı ve söz yazarı. Aman böyle yazınca da pek bir ruhsuz geliyor bana. Ben müziğin acemi bir bağımlısıyım. İstesem de muhteşem bilgiler çıkmaz müzik dağarcığımdan. Biri tavsiye ediyor, denk geliyorum, Joy Fm listelerine bakıyorum derken birşeyler buluyorum işte çat pat. Bir de ekşi sözlükte sol frame'de gördüğüm muhteşem sözlerin şarkı sözü çıkması var!   Şu gergin günlerimde hep yanımda olan biriciğim bana bir şarkısını hediye edince tüm akşam dinledim folk müzik ve blues ustasını. Şimdi diva demek geliyor içimden ama, bunu yine müzik kulağımla değil acemi ruhumla söylüyorum. Uygun oldu mu acep?   Sizin de seveceğinizi/sevdiğinizi umduğum birkaç şarkısını kul

YDS Başvuru Süreci

  Şu Ösym'den çektiğimi Pamuk Prenses kötü kalpli cadıdan, Romeo Capulet sülalesinden çekmemiştir. Yemin vericem, o derece. Güzelim gençlik yıllarımı üniversite sınavını kazanayım diye dershane, etüt köşelerinde harcadım. Üniversiteye girdim yine yakamı kurtaramadım. Ösym bu ülkenin gerçeği hepimiz biliyoruz. Ama teknoloji ile bütünleşemeyen kamu yapılarımız bırakın bir adım daha ileri gitmeyi gün be gün geriye gidiyor. Bu da adayları zor durumda bırakıyor. Arşivden silinen sınav bilgileri, kaybolan aday bilgileri derken Ösym bürolarından başvuru yapması gereken adaylar çoğalıyor. Önceki yılların aksine sınav başvuru merkezleri de azalmış. Türkiye'nin 3. büyük şehri dediğimiz İzmir'de 3 tane başvuru merkezi var. Çalışan sayısı ise kapasiteyi kaldıramıyor. Bugün başvuru yaptığım merkezde çalışan 4 memur vardı. Daha önce de başka bir merkeze gitmiştim, 2 gün üst üste sıra bulamayınca bugünkü diğer merkezi denedim. Dediğim gibi burda da çalışan 4 memur vardı yalnız. Belli bir