Ana içeriğe atla

Kayıtlar

sunday etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Lazy Sunday

  Pazar günlerinin uyuşukluğunu, geçmek bilmeyen saatlerini, cumartesiden kalma yorgunluğunu ve haftaiçine bağlanmasının burukluğunu seviyorum. Bir de ailecek kahvaltılarını! Kendi adıma bu yılın son Pazar gününü anlamına uygun aylak ve kendimi şımartarak geçiriyorum.   Yeni yıl hediyelerim de bana eşlik ediyor. Baykuşların minnoşluğuna bayıldığım için fincanlarıma da bayıldım :) Paketinin üzerinden çıkan "Hayat en güzel hediye" sözü zaten mottolarımdan biridir. Çikolatalarımı dedeciğim getirdi :)

Everyday is like Sunday

  Pazar sabahı demek kahvaltı demektir benim için. Günün geri kalanıysa uzun bir yavaşlık, mayışıklık içinde geçer. Hatta benim lügatımda "aylak pazar aktivitileri" diye bir kalıp bulunur.   Cumartesi gecesini The Smiths ile noktalayıp pazar sabahına Morrissey'in ilk solo albümü Viva Hate(1988)'den Everyday is like Sunday ile başlıyorum.   Şarkının klibi dönemi yansıtması açısından çok başarılı. Walkmanli kızımızın plak dükkanına girmesiyle başlıyor klibin hikayesi. Kasiyer kıza utangaç bir bakışla sallanan el de tartışmasız en güzel sahne.   Morrisey'in anlaşılamaz sözleri yine kafaları karıştırıyor. Şarkıdaki bombalanmamış sahil kasabası üzerine teoriler mevcut. Kimisi Hitler'in çok sevdiği için bombalatmadığı bir sahil kasabası olduğunu kimisi ise Türkiye'ye bir gönderme olduğunu düşünüyor. Share some grased tea with me kısmında geçen "makina yağı gibi çay" terimi Çernobil faciasından sonraki Karadeniz'e bir atıf olduğu düşünülüyor. Ş