Günlerdir bir şeyler karalayıp yazamadım. Bu yüzden oldukça huzursuz hissediyorum. Ama baharın başlangıcı bu güzel ay benim için pek yoğun geçti. Ayın ortasına denk gelen sınavım epey kastı beni. Aklımda pek çok konu olmasına rağmen vakit bulup uğraşamadım. Sınavdan sonraki 3-4 gün de sadece dağıtmak üzerine kuruluydu. Kuzenimle çılgınca ev partileri yapıp abur cubura doyduk, diziler izledik. Ve her kadın gibi bahar başlangıcıyla yaz geldi aklımıza, spora başladık. Yürüyüş yapmak gerçekten en güzel spor. Hatta biyokimya derslerimden bir alıntı "vücutta iyi huylu kolesterol sentezleten tek spor" yürüyüş. Ama bu kadarla kalmayıp ayda bir gittiğim havuz seanslarını havanın güzelleşmesiyle sıklaştırmaya çalışcam. Her zaman çok şey yapmak istiyorum ama biliyorum ki yine üşenicem, yine bahaneler bulucam. To The Wonder'a da gittim. Tanıtımında zaten deneysel bir film olduğu yazıyordu. Bu kadar da deneysel olmasını beklemiyordum ama açıkçası. Senaryo da beklediğim