Ana içeriğe atla

To The Wonder,2012



  İlk defa vizyona girmemiş bir film hakkında yazıyorum. 2012 yapımı film 8 Mart'ta beyaz perdede gösterilecek. Terrence Malick'in 7. filmi olan To The Wonder bir adamın iki aşk arasında kalışını anlatıyor.
  Malick'in bundan önceki filmi The Tree of Life(2011) yani Hayat Ağacı 3 dalda Oscar'a aday gösterilmişti. Bu film için de Hayat Ağacı'na kardeş geliyor yönünde yorumlar mevcut. Terrence Malick yine soft görüntüler yakalamış. Sinema dünyasında yapılmayanı yapmaya çalışmasıyla tanınmış yönetmen bu filmini 1998'de kaybettiği eski karısına adamış.
  Gelelim filmin konusuna... Oldukça çetrefilli bir hikaye var ortada ve büyük ihtimal filmin yarısında asfalyalarımız atacak Ben Affleck'e saydıracağız. Filmin erkek başrolü Ben Affleck yani Neil Paris'te tanıştığı sevgilisi Marina'yı peşinden sürükler ve Amerika'ya getirir. Marina'yı güzeller güzel Olga Kurylenko canlandırıyor. Daha sonra yüzsüz Neil çocukluk aşkını görüp bizim Marina'mıza tekmeyi basıyor. Neil'in çocukluk aşkı Jane'i Sherlock Holmes'ten de Irene Adler olarak bildiğimiz Rachel McAdams canlandırıyor. Bak aklıma geldi yine Irene ölmedi arkadaşlar! O filmin üçüncüsü çıkacak ve Irene'miz olacak! Irene yoksa ben de yokum!
  Neyse Neil ve Jane aşklarına kaldıkları yerden devam ederken bizim aldatılmış Marina kendini ve hayatı sorgulamaya başlıyor. Tabii ki bu sırada kötü adamların en önde bayrak tutanı Javier Bardem'in kollarında buluyor kendini. Kollarında buluyor derken Rahip Quintana'yı canlandıran Javier Bardem'le aşk, sadakat, ilişkiler üzerine konuşup tartışıyorlar. Ama benim Javier Bardem'e gıcıklığım malum. Sapmış adam rolüne cuk oturuyor bu adam. 
  Açıkçası tüm bu hikayeden sonra filmin sonunda bir beklentim yok. Daha çok -ne yazık ki- Javier Bardem'li sahnelerde kendi iç dünyamıza bir yolculuk bekliyor bizi.
  Zaten Olga Kurylenko'yu bile aldatıyorlarsa ben daha fazla sorgulamam hayatı. İnşallah filmin sonunda Neil ölüyodur.

The Tree of Life(2011) Awards
To The Wonder-Cinemaximum
To The Wonder-BeyazPerde




Yorumlar

  1. Ben Affleck'e ve yaptığı işlere ısınamadı kanım nedense.Kafamda o hala sadece J.Lopezin sevgilisi

    YanıtlaSil
  2. Her ne kadar başrol Ben Affleck olsa da filmideki rolünün çok etkin olduğunu sanmıyorum. Yine sadece birilerinin sevgilisi olacak. Filmin maksadı zaten aşka kadın bakışı sunmak. Öne çıkan karakterin Marina olacağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkür ederim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

Kediler Güzel Uyanır - Yekta Kopan

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age