Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yılın En Kısa Ayı

  Şubat dopdolu ve o kadar hızlı geçti ki benim için. Hala etkisindeyim. Nasıl olunmaz ki? Doğum günleri ardı ardına geldi, buna kendi doğum günüm de dahil. Yds başvurusuyla geçen birkaç gün çok çile doluydu benim için. Kendime 2.el kartlar aldım. Friends'te neredeyse 2 sezon tamamladım. En önemlisi bugün koca bir staj sınavıyla kapattım bu ayı. Bugüne kadar girdiğim en zor sınavlardan biriydi. Sonucunu korkulu bir merakla bekliyorum. Yine de geçip gittiği için rahatım.   Mart benim çok sevdiğim bir ay, çünkü tiyatro haftası var :) Tüm bu yoğunluğun acısını daha yoğun günlerle atlatacağım. Çivi çiviyi söker. Bir yandan da tıp fakültesi adına bir dönüm noktası olacak önümüzdeki Mart ve Nisan ayları. Benim staj grubumda işler gittikçe sarpa sarıyor ve sene sonuna doğru daha da zorlaşıyor. Yaz  benim için kolay gelmeyecek :)   Bu ay bloga güzel zaman ayırdığımı düşünüyorum. Ders programım çok yoğunlaşacak, bu performansı bir daha ne zaman yakalarım belli değil. Blogda birkaç tasarım

Postcrossing'ten Gelenler

  Uzun zamandır ihmal ettim elimdeki kartları buraya yüklemeyi. Dünyanın pek çok yerinden kart almaya devam ediyorum. Şimdiye kadar 27 kart aldım. Birkaç tanesini ekliyorum :)

İkinci El Kartpostallar

Tracy Chapman

  Caro Emerald'la başladığım müzisyen tavsiyeleri bende bağımlılık yaptı sanırım. Gerçi bu ikinci olacak, daha da tavsiye eder miyim bilemiyorum. Güzel yorumlar yaparsanız niye devam etmeyeyim? :)   Tracy Chapman çok daha bilinen bir isim. Biraz vikipedik konuşmak gerekirse 4 Grammy Ödülü sahibi ABD'li siyahi şarkıcı ve söz yazarı. Aman böyle yazınca da pek bir ruhsuz geliyor bana. Ben müziğin acemi bir bağımlısıyım. İstesem de muhteşem bilgiler çıkmaz müzik dağarcığımdan. Biri tavsiye ediyor, denk geliyorum, Joy Fm listelerine bakıyorum derken birşeyler buluyorum işte çat pat. Bir de ekşi sözlükte sol frame'de gördüğüm muhteşem sözlerin şarkı sözü çıkması var!   Şu gergin günlerimde hep yanımda olan biriciğim bana bir şarkısını hediye edince tüm akşam dinledim folk müzik ve blues ustasını. Şimdi diva demek geliyor içimden ama, bunu yine müzik kulağımla değil acemi ruhumla söylüyorum. Uygun oldu mu acep?   Sizin de seveceğinizi/sevdiğinizi umduğum birkaç şarkısını kul

YDS Başvuru Süreci

  Şu Ösym'den çektiğimi Pamuk Prenses kötü kalpli cadıdan, Romeo Capulet sülalesinden çekmemiştir. Yemin vericem, o derece. Güzelim gençlik yıllarımı üniversite sınavını kazanayım diye dershane, etüt köşelerinde harcadım. Üniversiteye girdim yine yakamı kurtaramadım. Ösym bu ülkenin gerçeği hepimiz biliyoruz. Ama teknoloji ile bütünleşemeyen kamu yapılarımız bırakın bir adım daha ileri gitmeyi gün be gün geriye gidiyor. Bu da adayları zor durumda bırakıyor. Arşivden silinen sınav bilgileri, kaybolan aday bilgileri derken Ösym bürolarından başvuru yapması gereken adaylar çoğalıyor. Önceki yılların aksine sınav başvuru merkezleri de azalmış. Türkiye'nin 3. büyük şehri dediğimiz İzmir'de 3 tane başvuru merkezi var. Çalışan sayısı ise kapasiteyi kaldıramıyor. Bugün başvuru yaptığım merkezde çalışan 4 memur vardı. Daha önce de başka bir merkeze gitmiştim, 2 gün üst üste sıra bulamayınca bugünkü diğer merkezi denedim. Dediğim gibi burda da çalışan 4 memur vardı yalnız. Belli bir

Bulantı - Jean Paul Sartre

  Yeniden yürüyorum. Rüzgar, bir vapur düdüğünün çığlığını getiriyor. Yapayalnızım, ama bir kente yürüyen ordu gibiyim... Şu anda, denizlerin üzerinde müzikle çalkalanan gemiler var; Avrupa'nın bütün kentlerinden ışıklar yanıyor; Berlin sokaklarında komünistlerle Naziler çarpışıyor; işsizler, New York kaldırımlarını arşınlayıp duruyorlar; sıcak odalarda tuvalet masalarının karşısına geçmiş kadınlar, kirpiklerini boyuyorlar. Ve ben burada, şu ıssız sokaktayım. Neukölln'deki bir pencereden sıkılan her kurşun; götürülen yaralıların her kanlı hıçkırığı; süslenen kadınların her ufacık, şaşmaz el hareketi, adımlarımın her birine, kalbimin her atışına yanıt veriyor. Bulantı, s.89

Gallé Daum Lalique CAMIN ŞAİRLERİ

  Bugün Arkas Sanat Merkezi'nde Gallé Daum Lalique Camın Şairleri isimli sergiye gittim. Daha önce Eskişehir'de bir cam sanatları sergisi gezmiştim ama bu kadar kapsamlı değildi. Serginin düzenine bayıldım, hem sanatçılar ve akım hakkında bilgiler içeriyordu hem de eserler ait oldukları şahsa göre yerleştirilmişti. Teknik hakkında çok bilgim olmasa da dekorasyonla ilgili 20. yüzyıl başlarında çıkmış bu akım cam, mobilya ve objelere estetik katan bir bakış açısı sunuyor. Art Nouveau(Yeni Sanat) I. Dünya Savaşı'nın ortaya çıkmasıyla dönem koşullarında bitmek zorunda kalmış, fakat günümüz modern sanatlarına ışık tuttuğu düşünülüyor. Çiçeklerin mobilyalarda, tekstilde ve ev eşyalarında bu kadar geç kullanılmış olması beni şaşırtsa da bunu ilk uygulayanlar ve başarılı tasarımlarıyla öncülük edenler Emile Gallé, Daum kardeşler ve René Lalique imiş. Bu sanatçılar akımın Avrupa ayağını oluştururken o dönemde eserlerini Amerika'da yaratan bir diğer sanatçı ise Tiffany.   27 Nis