Pazar sabahı demek kahvaltı demektir benim için. Günün geri kalanıysa uzun bir yavaşlık, mayışıklık içinde geçer. Hatta benim lügatımda "aylak pazar aktivitileri" diye bir kalıp bulunur.
Cumartesi gecesini The Smiths ile noktalayıp pazar sabahına Morrissey'in ilk solo albümü Viva Hate(1988)'den Everyday is like Sunday ile başlıyorum.
Şarkının klibi dönemi yansıtması açısından çok başarılı. Walkmanli kızımızın plak dükkanına girmesiyle başlıyor klibin hikayesi. Kasiyer kıza utangaç bir bakışla sallanan el de tartışmasız en güzel sahne.
Morrisey'in anlaşılamaz sözleri yine kafaları karıştırıyor. Şarkıdaki bombalanmamış sahil kasabası üzerine teoriler mevcut. Kimisi Hitler'in çok sevdiği için bombalatmadığı bir sahil kasabası olduğunu kimisi ise Türkiye'ye bir gönderme olduğunu düşünüyor. Share some grased tea with me kısmında geçen "makina yağı gibi çay" terimi Çernobil faciasından sonraki Karadeniz'e bir atıf olduğu düşünülüyor.
Şarkının güzel bir türkçe çevirisi için:
Afili Filintalar - Sanırsın Hergün Pazar
Morrissey - Everyday is like Sunday
Trudging slowly over wet sand
Back to the bench where your clothes were stolen
This is the coastal town
That they forgot to close down
Armageddon - come Armageddon!
Come, Armageddon! Come!
Everyday is like Sunday
Everyday is silent and grey
Hide on the promenade
Etch a postcard :
"How I Dearly Wish I Was Not Here"
In the seaside town
...that they forgot to bomb
Come, Come, Come - nuclear bomb
Everyday is like Sunday
Everyday is silent and grey
Trudging back over pebbles and sand
And a strange dust lands on your hands
(And on your face...)
(On your face ...)
(On your face ...)
(On your face ...)
Everyday is like Sunday
"Win Yourself A Cheap Tray"
Share some greased tea with me
Everyday is silent and grey
Cumartesi gecesini The Smiths ile noktalayıp pazar sabahına Morrissey'in ilk solo albümü Viva Hate(1988)'den Everyday is like Sunday ile başlıyorum.
Şarkının klibi dönemi yansıtması açısından çok başarılı. Walkmanli kızımızın plak dükkanına girmesiyle başlıyor klibin hikayesi. Kasiyer kıza utangaç bir bakışla sallanan el de tartışmasız en güzel sahne.
Morrisey'in anlaşılamaz sözleri yine kafaları karıştırıyor. Şarkıdaki bombalanmamış sahil kasabası üzerine teoriler mevcut. Kimisi Hitler'in çok sevdiği için bombalatmadığı bir sahil kasabası olduğunu kimisi ise Türkiye'ye bir gönderme olduğunu düşünüyor. Share some grased tea with me kısmında geçen "makina yağı gibi çay" terimi Çernobil faciasından sonraki Karadeniz'e bir atıf olduğu düşünülüyor.
Şarkının güzel bir türkçe çevirisi için:
Afili Filintalar - Sanırsın Hergün Pazar
Morrissey - Everyday is like Sunday
Trudging slowly over wet sand
Back to the bench where your clothes were stolen
This is the coastal town
That they forgot to close down
Armageddon - come Armageddon!
Come, Armageddon! Come!
Everyday is like Sunday
Everyday is silent and grey
Hide on the promenade
Etch a postcard :
"How I Dearly Wish I Was Not Here"
In the seaside town
...that they forgot to bomb
Come, Come, Come - nuclear bomb
Everyday is like Sunday
Everyday is silent and grey
Trudging back over pebbles and sand
And a strange dust lands on your hands
(And on your face...)
(On your face ...)
(On your face ...)
(On your face ...)
Everyday is like Sunday
"Win Yourself A Cheap Tray"
Share some greased tea with me
Everyday is silent and grey
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkür ederim...