Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Tutunmak Eylemi Üzerine Bir şeyler -1

Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküze tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin, “-Veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur,” demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın! Yusuf Atılgan, Aylak Adam s.148

Ne Me Quitte Pas - Caro Emerald Studio Version

Jean Paul Sartre Yasaklı Gazete Satıyor

  Yıl 1970. Paris sokaklarında bir yazar yasaklanmış "La Cause du People" gazetesi satıyor.   1964 yılında Nobel ödülünü reddeden Jean Paul Sartre 1968 olayları ile politik gündeme daha fazla odaklanmıştı. Bu resimde ise yasaklanmış bir gazeteyi satarken görüyoruz. Nobel ödülünü de politik sorunlarına ve eserlerine ters düşeceği için reddetmiş.   Günümüzde Türkiye'de yayınlar sansürleniyor, çoğu medya otosansür uyguluyor, dergilere-gazetelere davalar açılıyor ve rekor sayıda tutuklu gazeteci bulunuyor. ... fotoğraf

Kartlarım Geldi!

Kediler Güzel Uyanır - Yekta Kopan

İç Anadolu'nun İncisi: Eskişehir

  Düşündüm ki İzmir Ege'nin incisi ise İç Anadolu'nunki olsa olsa Eskişehir olur. Öğrencileri benimseyen ve onlara kucak açan bu şehir pek çok güzelliğiyle insanı cezbediyor. Brazzaville'in Eskişehir konseri öncesi bir röportajını izlemiştim youtube'da, David Brown Amsterdam'a benziyor burası demişti. Biraz abarttığını kabul ediyorum, yine de bir Avrupa şehriyle kıyaslanabilir güzellikte buluyorum ben de. Porsuk nehrinin etrafı  pek çok kafeyle dolu ve güzel bir yürüyüş yolu var. 

Karya'ya Ağıt

Bu akşam dolunay var gökyüzünde Sözcükler almış yıldızların yerini Şimdi yalnızlığı vuruyor saat, Sıra bize gelmiş... Sıkıca giyin Karya Sabaha çıkacağız senle, yalanları ortaya çıkaracağız Bu akşam sözcükleri yeryüzüne indirenler Biz olacağız! Sen aşkın kızıl saçlı kadını! Bağışla bu kör cesaretimi Nasıl kederime ortak ederim seni! ve şimdi Eğiliyorum dizlerimin üzerine -tarih de affetsin beni- Tüm içtenliğimle yemin ederim ki Beyaz tenine tek parça gece değdirmeyeceğim! Beni zehirliyorlar Yalanları, her geçen gün, daha da karışıyor kanıma İnanıyorum -bir çocuk gibi- karşı koyamıyorum onlara... Seni almaya çalışıyorlar benden, Ellerini uzat Karya, İhtiyacım var buna Ah bir bilsen yalnızlığı! Bilme! Yalnızlık yakışmaz solgun yanaklarına, Sen tebessüm etmelisin, Tebessüm etmelisin ki tüm çocukluğum içime tekrar dolsun, Terk edilmiş parklarda aşıklar tekrar el ele tutuşsun İskeleden yine kalksın vapurlarım Martılar özgür kalsın!