İzmir'in en büyük müzesi diyebiliriz Efes için. Kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına dayanıyor. Bir liman kenti olarak doğu ile batıyı birbirine bağlayan Efes ticari ve politik önemini her zaman korumuştur. Bugün de ülkemizin en çok turist çeken merkezlerinden biridir.
Efes'teki arkeolojik kazılar 1869 yılında British Museum adına J.T.Wood tarafından başlatılmıştır. Efes şehri tarihi boyunca yer değiştirdiği için 8 km2lik bir alana yayılmaktadır. Gün yüzüne çıkarılmış eserler Efes ören yerinde sergilenmektedir. Bu ören yeri için de ayrıca giriş ücreti bulunan Yamaç Evler de vardır. Ancak henüz içine girmedim, girenlerin çok güzel olduğunu söylediğini duydum. Öğrenciliğim sona erdiğinde ilk gidip görülecek yerlerden benim için. Şimdilik açık hava olarak gezdiğim yerlerini seviyorum.
Gezimin sonunda Efes Müzesi'nden ve Selçuk'tan aldığım kartpostalları görmek isterseniz tıklayınız.
Celcius Kütüphanesi
Efes'teki arkeolojik kazılar 1869 yılında British Museum adına J.T.Wood tarafından başlatılmıştır. Efes şehri tarihi boyunca yer değiştirdiği için 8 km2lik bir alana yayılmaktadır. Gün yüzüne çıkarılmış eserler Efes ören yerinde sergilenmektedir. Bu ören yeri için de ayrıca giriş ücreti bulunan Yamaç Evler de vardır. Ancak henüz içine girmedim, girenlerin çok güzel olduğunu söylediğini duydum. Öğrenciliğim sona erdiğinde ilk gidip görülecek yerlerden benim için. Şimdilik açık hava olarak gezdiğim yerlerini seviyorum.
Efes pek çok medeniyete, çeşitli çağlarda ev sahipliği yapmıştır. Geçmişinin m.ö. 6000li yıllara dayandığını söylemiştim. Arkeolog Adil Evren başkanlığında yapılan kazı ve çalışmalarda tarih öncesi çağda(prehistoric) burada yerleşim olduğu saptanmıştır. Bronz çağa ve Hititlere ait eserler Ayasuluk tepesinde bulunmuştur. Hititlilerin egemen olduğu süre boyunca şehrin adı Apasas imiş. M.Ö. 1050 yılında Yunan egemenliğine geçmiş ve M.Ö. 560 yılında şehir Artemis Tapınağı etrafında toplanmış. Günümüzde gezdiğimiz Efes kenti ise M.Ö. 300 yılında Büyük İskender'in generallerinden biri olan Lysimakhos tarafından kurulmuş.
Arkadaşımla tersten gezmeye başlamıştık sanırım, o yüzden göstereceğim fotoğraflar biraz ters olacak. Ama bu şekilde de gezilebiliyor gayet. Burası lahitlerin bulunduğu Nekropolis. Nekro:ölü, polis: şehir demek, mezarlık diye çevirebiliriz.
Agora. Buradan Celcius kütüphanesine çıkılıyor.
Agora'da bulunan sütunlar
Celcius'tan görülen Agora kapıları
Temmuz ortasında pek çok Japon ve diğer yabancı turist akınına uğramıştı Efes. Ne yazık ki çok az Türk vardı. Sanırım kıymet bilmiyoruz ya da gezmeyi bilmiyoruz.
Bu kütüphanenin ortasında bulunan heykel
Celcius kütüphanesinin girişinde bulunan heykeller karşıdan bu sırayla görünüyor
Celcius'tan bakıldığında Kuretler Caddesi
Latrina (Tuvalet)
Yamaç Evler girişi. Bu bölüm kapalı ve ücretli.
Hadrianus Tapınağı
Kuretler Caddesi
Varius hamamı içindeki oturan heykel
Varius hamamının içinden
Traianus Çeşmesi
Herakles Kapısı
Nike (Zafer Tanrıçası) Rölyefi
Nike'ın karşısında bulunan meydan
Pollio Yapısı ve Dominitius Çeşmesi
En güzeli en sona saklarım hep :) Şimdiye kadar gördüğüm en büyük antik tiyatro. En tepesine varmak nefes kesiyor gerçekten.
Biraz daha uzaktan bakınca ihtişamı daha net ortaya çıkıyor bu devasa tiyatronun.
Gezimin sonunda Efes Müzesi'nden ve Selçuk'tan aldığım kartpostalları görmek isterseniz tıklayınız.
Efes müzesini iki yıl öncesine bir okul gezintisi vesilesiyle ziyaret etmiştim.
YanıtlaSilNe yazık ki gezip görüğümüz yerler hakkında bilgi sahibi edinecek bir rehberimiz veya tarihi öğretmenimiz olmamıştı.
Yarım yamalak bilgilerimizle yetinmiştik...Buradan isimleriyle detaylı bir şekilde okumam çok iyi oldu.
Bu güzel paylaşımınız adına çok çok teşekkür ediyorum...
Çok büyük bir antik kent olduğu için ilk kez gezdiğinde şaşkınlığa uğruyor insan ve doğal olarak pek bir şey anlayamıyor. Ben de birkaç kere gittikten sonra farkına varabildim. Umarım yolun bir gün tekrar İzmir'e ve Efes'e düşer. Uzatmamak adına eserlerin altına açıklamasını yazmadım ama hepsi çok değerli eserler. Yüzyıllar evvel insanların bu kadar estetik yerlerde yaşarken bugünkü içinde yaşadığımız beton bloklar beni üzüyor.
SilZaman ayırıp yazımı okuduğun için ben teşekkür ediyorum...
15 haziran-15 ağustos arası şemsiyesiz veya öğle saatlerinde tavsiye edilmez :P
YanıtlaSilgerçekten de müthiş ve bugünkü yaptıklarımızla kıyaslayınca adeta mucize.