Ana içeriğe atla

Dönüşüm - Franz Kafka


"Gregor Samsa bunaltıcı rüyalardan uyandığı bir sabah, yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş olarak buldu kendini."

  Kitap Gregor Samsa'nın dönüşmüş yani metamorfoza uğramış olarak uyanmasıyla başlıyor. Bazen insan olmanın ağır yükünü kaldıramadığımız zamanlar olmuştur. Bu yüke dayanamadığınız bir gün insan olarak değil de bir hayvan olarak uyansanız?
  Gregor Samsa hiç de halinden şikayetçi değildi halbuki. Yataktan böcek olarak uyandığına şaşırmadan bir an önce yataktan kalkmaya çalışıp günlük telaşına koyulmayı düşündü. Fakat vücudunu nasıl hareket ettireceğini bilmiyordu. Birdenbire küçük ve cılız bacakları, iki tane duyargası(anten) ve sert bir sırtı olmuştu. Neden ve niye bu hale geldiğini bilmiyordu. Düşündüğü tek şey işini kaybetme korkusuydu. Bir an önce yola çıkıp işine koyulması gerekirdi. Çekirdek ailesine bakan tek kişi oydu çünkü. Bundan mutluluk duyuyor, kız kardeşini çok seviyor ve ona gelecek planları hazırlıyordu.
  Yine günlük telaşları arasında gidip geliyordu dönüşümünü bile kavramadan. Okuyucu kitabın başında dönüşümün sonuna yetişiyor bence. Çünkü yatakta bir böcek olarak uyandığı halde niye kalkmadığını soran annesine ve kardeşine yanıt verip onları iyi olduğuna inandırdı. 
  Birkaç saat içinde eve gelen müdürü Gregor'u sordu. Kapının dışından ona işten atılma tehlikesi olduğunu söyledi. Gregor'un odasından bir ses geldi, hayvan sesi miydi?
  Odadan çıkmayı başardığında müdür hayretler içinde kalmış ve evden uzaklaşmıştı. Yaşlı ve hasta annesi ise üzüntüden olduğu yerde kaldı. Babası ise onu gazeteyle odasına kovaladı.
  Gregor bir böcekti artık. Tüm yaşantınızı adadığınız insanlar en zor zamanınızda vazgeçerse sizden? Tek bir saniye düşünmeden herşeyi yapabileceğiniz sevdiklerinizin tiksinti dolu bakışları, sizi görmek istemeyip sevgisiz, aç ve hasta bırakmaları hatta sizi hasta etmeleri ne kötü değil mi?
  
  Yaklaşık 70 sayfa olan bu kitabı bugün bir çırpıda bitirdim. Olay örgüsü, kurgu, karakterler çok iyi işlenmiş gerçekten. Şu ana dek okuduğum en yaratıcı eserlerden biri. Sevdiklerinizin sizden bir anda tiksinmeye başlaması ve bunun karşısındaki çaresizliğiniz ne müthiş bir acı, ne müthiş bir durum. Bu yetmiş sayfa üzerine çok şey söyleyebilir çok şey koyabilirsiniz. Fakat bu kitabı okuduktan sonra tek isteğim bir sabah böcek olarak uyanmamak, o denli etkiliyor insanı.
  Ben İzmir Kitap Fuarı'ndan 6.45 yayın evinden almıştım kitabı. Sonunda diğer böceklerle Gregor Samsa karşılaştırmalı tablosu ve Gregor'un tahminen neye benzediğine dair çizimler var. Henüz okumadıysanız ve bir gün okumak isterseniz 6.45 yayınlarından çevrilmiş Dönüşüm'ü okuyabilirsiniz.







Yorumlar

  1. Bende okuyacagim. Bu güne kadar hic Franz Kafka okumadim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ilk defa okudum. Dava isimli kitabı da elimde, yaz bitmeden onu da okurum umarım, epey beğendim

      Sil

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkür ederim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

Kediler Güzel Uyanır - Yekta Kopan

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age