Ana içeriğe atla

Müzikleri Güzel Filmler

  Sanırım 2. sınıftayken Sinema Senfoni Orkestrası'nın konserine gitmiştim. Müziğin ne kadar önemli olduğunu en çok o zaman anladım. Genel olarak tiyatroda sesin üstünlüğüne, sinemada da müziğin üstünlüğüne inanırım. Oyunculuklar ne kadar harika olursa olsun, müzikle tamamlanmadıkça yavan gelir.
  Hem müzikleri aracılığıyla da uzun uzun değerlendirmeye fırsat bulamadığım filmleri tavsiye etmiş olurum.



Goodbye Lenin - Yann Tiersen


Youtube'u açamıyorsanız buraya tıklayın.
Oldukça duygusal ve güzel bir film. Bir insanın ne kadar fedakarlık yapabileceğini gösteriyor. Ayrıca Sosyalizm'in yıkılışını ve Almanya'daki dönemi anlatıyor.

Amelie - Yann Tiersen


Youtube'u açamıyorsanız buraya tıklayın.
Yazıya başlarken Amelie'yi koyup klişeleşme diyordum kendi kendime. Ama Yann Tiersen'le başlayıp Amelie'yi es geçmek olmazdı. Hele ki benim 4-5 kez izlediğim bir film olunca pek tarafsız kalamadım.

Leon The Professional - Sting


Madem bir kere klişeleştim, devamı gelmeli. Yine çok sevdiğim bir film, çok güzel bir müzik. En az film kadar kült oldu bu müzik de. Shape Of My Heart, Sting'in ilginç şarkı sözlerine sahip şarkılarından birisi(en güzeli).

Braveheart - James Horner


Kanal D sayesinde her ay izleyerek çocukluğumuza kazıdığımız bu film gaydalı özgün müziğiyle hala kalbimizde. Hem güzel hem buruk, tıpkı film gibi. Dinlerken filmi hatırlayıp hüzünlenmemek de elde değil.

Pirates Of The Caribbean - Klaus Badelt&Hans Zimmer



Müziği gerçekten efsane. Bu müziği senfoni orkestrasında hayal ederseniz çok güzel enstrümanlara sahip olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.
Youtube'u açamıyorsanız buraya tıklayın.

La Vita é Bella - Nicola Piovani


Bu filme biraz torpil yaptığımı itiraf edeyim. Müzik filme uygundu. Çünkü biraz komedi-dram türü diyebiliriz, nazi kampına giden Yahudi bir babanın oğlunu korumak için yaptıklarını anlatan çok güzel bir film. Yine de bir senfoni orkestrasında çok daha güçlü bir şekilde yorumlandığında daha çoşkulu olabileceğini düşünüyorum. Bu haliyle de güzel ama. Mutlaka izlenmesi gereken filmler listenize almanız şiddetle tavsiye olunur.

The Godfather - Nino Rita



En güzelini en sona sakladım tabi ki. O bir klasik, o bir başyapıt. Film müziklerinin de tartışmasız en iyilerinden. 
Youtube'a ulaşamıyorsanız buraya tıklayınız.


Şimdilik aklıma gelenler ve vakit bulup da yazabildiklerim bunlar. Bu yazının serisini yapabilirim umarım. Devamı gelecek, bekleyiniz, bayilerden ısrarla isteyiniz :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

İlk Psikiyatri Hastanesi: Asklepion

  İçinde bulunduğumuz coğrafya tıbbın kurucu medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Tıbbın babası Hipokrat İstanköy (Kos Adası) doğumludur ve çeşitli Anadolu illerinde hekimlik yaptıktan sonra tekrar İstanköy'e dönerek hekimliğe burada devam etmiştir. İstanköy Bodrum'un karşısında yer alan bir Ege adasıdır.   O dönemlerde yurdumuzda üç önemli sağlık merkezi bulunmaktaydı. Hipokrat'ın bulunduğu Kos Adası, Epidaurus ve Asklepion.

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age