Ana içeriğe atla

Pirgi, Chios


  Tembellik yapıp bir türlü anlatamadığım Chios gezimi nihayet anlatacağım. Chios yani Sakız Adası Çeşme'ye feribotla 45 dakika mesafede bir Yunan adası malumunuz. Fakat ben de her zaman abartılıyor, 45 dakikada ne kadar değişebilir ki hayat? diyordum. Gerçekten değişiyor imiş insanlar, mimari, beslenme alışkanlığı, hayat tarzı. Kısacası küçücük adada pek çok güzellik bekliyor keşfedilmeyi.



  Ada halkı pek de meraklı değil aslında turistlere. Bu bakımdan oldukça muhafazakarlar. Yunanistan'daki ekonomik kriz nedeniyle turistlerden memnun bir ticaret yapan kesim olsa da kendi içlerinde sakin sakin yaşamayı seviyorlar. Önce Pirgi'yi anlatacağım ama, Mesta'da zengin armatörlerin yaşadığı söyleniyor. Ki bir kaç ev bunu kanıtlar nitelikte güzeldi.

  Dünyanın tüm sakız ihtiyacını karşılayan bu ada aynı zamanda saat 14:00de başlayan siestasıyla meşhur. Saat 14:00den sonra lokantalar(tavernalar) dışında pek bir dükkan açık kalmıyor. Özellikle alışveriş yapacaklar sabahtan elini çabuk tutmak zorunda.

  Çeşme'de Tubitak ve Falım tarafından çalışmalar yapılsa da henüz ticari sakız elde edilen ağaç yetiştirilememiş. Adada damla sakızı öncelikli geçim kaynaklarından.

  Ada hakkında biraz giriş yaptıktan sonra meşhur köylerinden biri olan Pirgi'yi anlatmaya başlayabilirim.

  Bu köyün meşhur olmasındaki temel etken birbirinden güzel ve farklı evleri.

  Köy Meydanı ve Kilise de dikkat çekici. Ayrıca Pirgi'den iki tane kart almış bulunmaktayım :)

















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

Kediler Güzel Uyanır - Yekta Kopan

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age