Ana içeriğe atla

Uzuuuuun bir aranın ardından

  Dersler, sınavlar, koşuşturmacalar derken çok sevdiğim yazmaya uzak kaldım biraz. Tüm bunlar bitince rahat rahat yazacağım diyordum ki, yorgunluğumun geçmesi epey uzun sürdü.
  Kızgın kumlardan serin sulara atlamak deyiminin tam anlamıyla vuku bulduğu şu günlerde beni bundan daha fazla serinleten yoğun geçmiş bir okul döneminin ardından daha fazla okumak, daha fazla izlemek  ve daha fazla gezmek. Tembellik yaparak bir tatili heba etmemek için mayıs ayından beri söz veriyorum kendime. Geliştirmek istediğim yönlerime dair çabalayacağım. Sanırım bu yazı da ilk adımım oluyor, çünkü yazmak ve daha güzel anlatmak kendimde geliştirmek istediğim ilk yetenek. Yetenek dediysem de kişisel özelliklerime baktığımda kötünün iyisi yanım. Bir de liseden bu yana resmi seviyorum, bu yaz fırçayı ele alıp tuvalin başına geçme vakti olacak!
  Yaz bitip de şu yazıyı tekrar okuduğumda istediklerimi yapmış ve eksiklerimi kapatmış olurum umarım :)


Eski bir çalışmam :)


Tarçınlı kurabiye-Türk Kahvesi bu yaza damga vuracak esas hobim :)

Herkesin bir popisi var! 
Güzel bir yaz diliyorum!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

İlk Psikiyatri Hastanesi: Asklepion

  İçinde bulunduğumuz coğrafya tıbbın kurucu medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Tıbbın babası Hipokrat İstanköy (Kos Adası) doğumludur ve çeşitli Anadolu illerinde hekimlik yaptıktan sonra tekrar İstanköy'e dönerek hekimliğe burada devam etmiştir. İstanköy Bodrum'un karşısında yer alan bir Ege adasıdır.   O dönemlerde yurdumuzda üç önemli sağlık merkezi bulunmaktaydı. Hipokrat'ın bulunduğu Kos Adası, Epidaurus ve Asklepion.

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age