Geçen ay başlayan dergi okuma sevdam bu ay da devam ediyor. Ne demişler "Söyle arkadaşının kim olduğunu söyleyeyim sana ne olduğunu" ! İyi ki dergisever, filmsever, dizisever, kartsever, zülüsever arkadaşlarım var. Bu dergiye de geçen ay arkadaşımın evinde rastladım. Tabi sınavlar iş güç derken anca fırsat bulup bu aykini aldım.
Benim yeni gördüğüme bakmayın, Milliyet Sanat Nisan 2013 sayısı bu yayının 649. sayısı. Çok kapsamlı ve düzenli bir içeriğe sahip. Plastik Sanatlar, Mimari, Sinema, Müzik, Sahne Sanatları ve Edebiyat bölümleriyle bütün sanatseverlere hitap ediyor. Tahmin edersiniz ki Sahne Sanatları benim favorim.
Ayrıca derginin içinde o aya ait program takvimleri oluyor. İBB Şehir Tiyatroları Nisan Ayı Oyun Düzeni var mesela. Ayın İçinden ve Dünyadan Sanat bölümlerinde ise kapsamlı konser-sergi-tiyatro programları mevcut.
Bu ayın en önemli etkinliği İKSV İstanbul Film Festivali olduğu için sinema bölümü dolu dolu. Yeşilçam aktörlerinden Ahmet Mekin'in röportajı var. Festivale Kuş Bakışı yazısıyla gösterilecek filmlere kısaca değinilmiş. Atilla Dorsay'ın 19. YY. Paris'inde ve Kadınlar Arasında yazısını okumak içinse sabırsızlanıyorum ama yarın güzelce uykumu alıp demli çayımla keyif yaparak okuyacağım, kokulu mumlarımın eşliğinde elbet.
Ayın Söyleyişisi bölümünde ise Zuhal Olcay'ı konuk etmişler. Tabi konu Zuhal Olcay olunca röpartaj beş sayfa sürmüş. Ekim ayında tiyatro sahnelerine dönecekmiş, bu haberi aldığıma pek sevindim doğrusu. Pek tv izlemediğim için yeni dizisi Bir Aşk Hikayesi'ni de izleyemem sanırım.
Müzik bölümünde ise dikkatimi çeken Seksenler dizi ekibinin yaptığı albüm oldu. Oyuncuların seslerinden orjinallerine sadık kalınarak hazırlanmış. Valla eskinin keyfi eskide arkadaş, başkasının sesinden eskiliğini yitiriyor bi kere. Neyse Serhat Kılıç'ın söylediklerini merak ettim ama. İlk kez geçen yıl Paris, New York ve New Orleans'ta düzenlenen Uluslararası Caz Günü'nün ikincisi 30 Nisan'da İstanbul'da gerçekleşecekmiş.
Sahne Sanatları bölümünü kendime bırakıyorum elbet. Kötüyüm ben kötüyüm...
Edebiyat bölümünde ise ismini uzun zamandır duyduğum, hep okuyacağım dediğim ancak fırsat bulamadığım Hasan Ali Toptaş ayın edebi konuğu. Bu röportajla eminim ki hiç değilse merakımı biraz gidermiş olacağım. Alkışlarla Yazılan Bir Ömür başlığında Haldun Dormen anlatılmış. Bilindiği üzere Haldun Dormen'in İzmir'de de bir oyunculuk okulu bulunuyor. Bu yazı da favorilerim arasında. Noktalı Virgül köşesiyle Yekta Kopan da mutlu ediyor beni, kendisini her platformda takip ediyorum galiba.
Ben bu dergiyi sevdim gibi, okumak için güzel bir zamana ihtiyacım var, üzerime çay atın!
Benim yeni gördüğüme bakmayın, Milliyet Sanat Nisan 2013 sayısı bu yayının 649. sayısı. Çok kapsamlı ve düzenli bir içeriğe sahip. Plastik Sanatlar, Mimari, Sinema, Müzik, Sahne Sanatları ve Edebiyat bölümleriyle bütün sanatseverlere hitap ediyor. Tahmin edersiniz ki Sahne Sanatları benim favorim.
Ayrıca derginin içinde o aya ait program takvimleri oluyor. İBB Şehir Tiyatroları Nisan Ayı Oyun Düzeni var mesela. Ayın İçinden ve Dünyadan Sanat bölümlerinde ise kapsamlı konser-sergi-tiyatro programları mevcut.
Bu ayın en önemli etkinliği İKSV İstanbul Film Festivali olduğu için sinema bölümü dolu dolu. Yeşilçam aktörlerinden Ahmet Mekin'in röportajı var. Festivale Kuş Bakışı yazısıyla gösterilecek filmlere kısaca değinilmiş. Atilla Dorsay'ın 19. YY. Paris'inde ve Kadınlar Arasında yazısını okumak içinse sabırsızlanıyorum ama yarın güzelce uykumu alıp demli çayımla keyif yaparak okuyacağım, kokulu mumlarımın eşliğinde elbet.
Ayın Söyleyişisi bölümünde ise Zuhal Olcay'ı konuk etmişler. Tabi konu Zuhal Olcay olunca röpartaj beş sayfa sürmüş. Ekim ayında tiyatro sahnelerine dönecekmiş, bu haberi aldığıma pek sevindim doğrusu. Pek tv izlemediğim için yeni dizisi Bir Aşk Hikayesi'ni de izleyemem sanırım.
Müzik bölümünde ise dikkatimi çeken Seksenler dizi ekibinin yaptığı albüm oldu. Oyuncuların seslerinden orjinallerine sadık kalınarak hazırlanmış. Valla eskinin keyfi eskide arkadaş, başkasının sesinden eskiliğini yitiriyor bi kere. Neyse Serhat Kılıç'ın söylediklerini merak ettim ama. İlk kez geçen yıl Paris, New York ve New Orleans'ta düzenlenen Uluslararası Caz Günü'nün ikincisi 30 Nisan'da İstanbul'da gerçekleşecekmiş.
Sahne Sanatları bölümünü kendime bırakıyorum elbet. Kötüyüm ben kötüyüm...
Edebiyat bölümünde ise ismini uzun zamandır duyduğum, hep okuyacağım dediğim ancak fırsat bulamadığım Hasan Ali Toptaş ayın edebi konuğu. Bu röportajla eminim ki hiç değilse merakımı biraz gidermiş olacağım. Alkışlarla Yazılan Bir Ömür başlığında Haldun Dormen anlatılmış. Bilindiği üzere Haldun Dormen'in İzmir'de de bir oyunculuk okulu bulunuyor. Bu yazı da favorilerim arasında. Noktalı Virgül köşesiyle Yekta Kopan da mutlu ediyor beni, kendisini her platformda takip ediyorum galiba.
Ben bu dergiyi sevdim gibi, okumak için güzel bir zamana ihtiyacım var, üzerime çay atın!
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkür ederim...