Ana içeriğe atla

Sevgililer Günü Yaklaşırken

  Ben unutsam mağazalar unutmuyor, bankalar unutmuyor. Her gün üç-beş mesaj geliyor telefonuma sevgililer gününde şöyle kampanya böyle hediyeler. Hadi hediyeyi aldım diyelim, kime vereceğim? Hiç demiyorsunuz eli yüzü düzgün bi talibin var gidin bi çay için.



    Bu sene sevgililer günü şimdiden bir aile dramı. Annem beni doğurarak bi ömür yırtmış sevgililer günü hediyesinden asfhdgafgdlk. Babam zaten biliyor işini. Kardeşim de kız arkadaşına güzel bi organizasyon yapabilmek için uçan kuştan para istiyor, kızın üstüne ev yapacak heralde hala istediği rakama ulaşamamış. Bense bir zülü klasiğimle bu kadar selebriti bir günü dışarıya olabildiğince az çıkmaya çalışarak, çıktığında da elinde poşetle "ihihi benim de hediyem var bana da hediye alıyolar" imajı sergilemeye uğraşarak geçireceğim. Yani şu evdeki tek sap benim arkadaş! Herkes aşk böcüğü olmuş. Yaş da kemale yaklaşıyor heralde çevremde tektaşlı, uzun ilişkili insanlar falan var. Hani kızkıza takılalım pijama partisi yapalım desem sevgilileriyle gelecek hatunlar!
  Kimseyi kıskanmıyorum ama daha bir kerecik kutlayamadım ben şu günü. Doğum günü olmayarak yani.

Kapitalizmin Oyunları Bunlar!!!!

  Hıı canım, evet gülüm. Ben de bi zamanlar böyle diyordum da anneler gününü kutlamayınca yiyorsun anneden paparayı ama hiç demiyor kapitalizm bunlar diye. Hiç bi özelliği yok, herkes kutluyo falan tamam da sana özelini yapma diye de kimse demiyor ki!

  Neyse biraz abarttım galiba, neredeyse sevgilim olmadığına üzüleceğim. Zaten sevgilim olsa nereye kutlayacağım? 3 gün sonra sınav var.
  Pijamalarımı çekip antep fıstıklı bitter çikolatamla özel anlar yaşarken bir yandan çıkmış sorularla aşk-ı derun yaşayacağım. Ailemle de fıstıklı karaorman pastama bir mum koyar üflerim, daha ne!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

İlk Psikiyatri Hastanesi: Asklepion

  İçinde bulunduğumuz coğrafya tıbbın kurucu medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Tıbbın babası Hipokrat İstanköy (Kos Adası) doğumludur ve çeşitli Anadolu illerinde hekimlik yaptıktan sonra tekrar İstanköy'e dönerek hekimliğe burada devam etmiştir. İstanköy Bodrum'un karşısında yer alan bir Ege adasıdır.   O dönemlerde yurdumuzda üç önemli sağlık merkezi bulunmaktaydı. Hipokrat'ın bulunduğu Kos Adası, Epidaurus ve Asklepion.

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age