Ana içeriğe atla

Mektup Arkadaşı

 ( Aslında Dumandan biraz sonra telefondan hemen önce: Mektup Arkadaşı yapacaktım başlığı. Bu puslu pazar sabahında biraz nostalji yapalım...)

  Liseden arkadaşlarımın internet frekansıyla yayın yaptıkları Acaba Radyo'da bir akşam yayın sırasında muhabbeti geçmişti mektup arkadaşlığının. Artık kalmadığından dem vuruldu. Ben ucundan da olsa mektup arkadaşlığı yapmış jenerasyonu yakalamış bulunmaktayım.
  90lı yıllarda ve henüz milenyuma yeni girildiğinde çocukluğunu yaşamış ben'in gördüğü en teknolojik oyun aleti ateriydi. Gameboylarımız, sanal bebeklerimiz vardı. Miço dergisine resimler, şiirler mektupla gönderilirdi. Yıldız Asyalı'nın kemanıyla sunduğu Kanal D Çocuk Kulübü de haftasonlarının vazgeçilmeziydi. Şimdi 4 yaşındaki yeğenim ipad kullanıyor, pepe izliyor. Bir keresinde tweety deme gafletinde bulundum da çocuk donakaldı, bugs bunny dedim daha da beter oldu. Resmen üzülüyorum onlar için.
  İşte ben bu yılların biraz ötesinde, yani ortaokul yıllarımda bir mektup arkadaşı edindim. 6. sınıfta birlikte güzel günler yaşadıktan sonra arkadaşımın babasının tayini Şanlıurfa'ya çıktı. Cep telefonları vardı ama çoluk çocuğun ellerine düşmemişti o yıllarda. Biz de 2-3 sene boyunca mektuplaştık. Lisede de dönem dönem yapmaya çalışsak da ne yalan söyleyeyim cep telefonuna geçiş yaşadık. Şimdi kendisi İzmir'e gelme fırsatı buluyor arada ve birkaç senedir aksatmadan görüşüyoruz.

  Mektuplarımız çok kızsal öğeler taşımakta ve biraz süslü püslü, daha "ergen ve cool" olmadığımız yıllar...




Birbirimize mektubun içinde kartpostallar da gönderdiğimizden farkında olmadan bir kartpostal koleksiyonum bile birikmiş neredeyse!


İyi Seneler!



23 Nisan temalı bir kartpostal


Unicef'in kartpostalı


Unicef'in kartpostalı

Seneler çabucak geçiyor. Mektubum gelsin diye sabırsızlandığım, okuldan eve koşarak geldiğim yıllar geçti bile! Hatta mektup diye bir şey kalmadı. Faturalar bile e-fatura! Bize bi tek annemin kredi kartı ekstresi geldiğinde postacının yolu düşüyor.

Bu arada yine Acaba Radyo'dan bir kartpostal kazandım, dünyanın bir ucundan okyanus aşacak bir kartpostal bekliyorum yani. Nereden geleceği süpriz olsun. Kartpostallarla da ilgili bir yazı yazacağım kartpostalım elime ulaştığında...





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatıma Yön Veren 10 Kitap

  Geçen sene böyle bir yazı okumuştum, o günden beri düşünüyorum hayatıma yön veren 10 kitap nedir diye. En çok beğendiğiniz kitapları belirlemek kolaydır ama bir kitap okuduktan sonra bazı kararlarınızı sorgulamak bazılarını değiştirmek ise o kitabın hayatınıza etki ettiğini gösterir. Yani bir kitabı beğenmekle bir kitabın size kendinizi sorgulatması ayrı şeylerdir. Ben "bir kitap okudum hayatım değişti" demiyorum ama "bir kitap okudum ve kararlarım değişti" dediğim 10 kitabı sıralayacağım.

İlk Psikiyatri Hastanesi: Asklepion

  İçinde bulunduğumuz coğrafya tıbbın kurucu medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Tıbbın babası Hipokrat İstanköy (Kos Adası) doğumludur ve çeşitli Anadolu illerinde hekimlik yaptıktan sonra tekrar İstanköy'e dönerek hekimliğe burada devam etmiştir. İstanköy Bodrum'un karşısında yer alan bir Ege adasıdır.   O dönemlerde yurdumuzda üç önemli sağlık merkezi bulunmaktaydı. Hipokrat'ın bulunduğu Kos Adası, Epidaurus ve Asklepion.

Yaşlılıkta Aşk / Love at Old Age

  Sokakta neden el ele yürüyen yaşlılara sık rastlamayız? Siz hiç parkta öpüşen yaşlı bir çift gördünüz mü? Ben görmedim... Yaşlanınca unutur muyuz aşkı, yoksa "yaşlı başlı insanlarız" diye düşünüp toplumdan mı çekiniriz? Kafelerde birbirine aşkla bakan yaşlı insanlar olsa benim çok hoşuma gider mesela. Gittikçe sevgisiz toplumlara dönüşüyoruz. Aşkımızı, sevgimizi belli etmekten utanıyoruz. Bir de mahalle baskısı var gencinden yaşlısına. Sarılamıyor, öpüşemiyor, el ele tutuşamıyoruz.   Sizi bir projeyle tanıştıracağım. Ünlü fotoğrafçı Willy Puchner "Love at Old Age" adlı projesinde yaşlanınca aşkların nasıl göründüğünü göstermiş. Keşke diyorum, hep böyle insanlar görsem çevremde. Yılların yıpratamadığı aşkları kırışıklarına gizlemiş bu tonton insanlarla dolu olsa sokaklar, sahiller. Willy Puchner Bio The Project: Love at Old Age